Laz Kültür Derneği

Lazca Eğitim

Sahipsiz Bir Hak

Dil Hakları Bağlamında Yaşayan Diller ve Lehçeler Seçmeli Dersi Lazca Örneği (2012-2021)

2012 yılında Türkiye toplumunun gündemine giren Yaşayan Diller ve Lehçeler (YDL) kapsamında Seçmeli Dil Dersleri (SDD), MEB’e bağlı ortaokullarda Türkiye’de konuşulan dillerin öğretimini amaçlayan bir projeydi. Bugüne kadar Abazaca, Arnavutça, Boşnakça, Gürcüce, Kiril Alfabesi ve Latin Alfabesi esaslı Adiğece, Kurmancca, Lazca ve Zazaca müfredatların hazırlanması ile bu dillerin ortaokullarda öğretilmesine başlanmış, ancak çeşitli sebeplerle dersleri seçen öğrencilerin sayısı yıldan yıla azalmıştır. (Bu raporda dil isimleri, MEB tarafından hazırlanan belgelerdeki şekliyle yazılmıştır.)

Elinizdeki bu rapor, dil hakları bağlamında bu süreci Lazca özelinde incelemeye çalışmaktadır. Konu, hukuki ve tarihi arkaplanıyla ve tüm boyutlarıyla incelenmeye çalışılmıştır. Türkiye’deki anadili sorunu ve tartışmaları, insan hakları açısından anadili öğretimi ve anadilinde eğitim ve uluslararası ve ulusal mevzuat gibi konular, rapor kapsamında değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Literatür taraması, çalıştay ve saha çalışmaları aracılığıyla söz konusu süreci izleyerek, elde edilen bilgi ve deneyimleri sistemli bir şekilde bir araya toplayan bu rapor, son yıllarda iyice gündemden düşen YDL kapsamında SDD sorununu Lazca örneğine odaklanılarak dil hakları bağlamında yeniden hatırlatmayı ve seçmeli derslerin bu sorunun çözümüne sunduğu veya sunacağı olası katkıyı tartışmaya açmayı amaçlamaktadır.

Bir izleme, belgeleme ve raporlama (İBR) çalışmasının nihai ürünü olan bu rapor, YDL kapsamında SDD derslerinin sekiz yıla yakın süreçte ortaya çıkış, hazırlık ve özellikle uygulama aşamasında gündeme gelen (olumlu ve olumsuz) her meseleyi izlemeyi, elde edilen vaka ve gelişmeleri belgelemeyi ve ortaya çıkan veri ve bulguları farklı boyutlarıyla sistemli bir şekilde bir araya getirerek paylaşmayı (raporlamayı) amaçlamaktadır. Ancak bu konuda yapılmış ilk çalışmalardan biri olarak, ulaşılmak istenen her bilgiye ulaşılması ve yapılması gereken her şeyin yapılması iddiasından uzaktır. Hâlâ yapılması gereken çok şey bulunduğu ve benzer raporlarının sayısı arttıkça buna biraz daha yaklaşılacağı bilinciyle, benzer çalışmalara ilham olması ve bulgularıyla, kavramsal-teorik çerçevesiyle, metodolojisiyle vs. bu alana küçük bir katkı sunması bile yazarları için mutluluk kaynağı olacaktır. Daha büyük mutluluk kaynağı, konunun tüm muhataplarının ve aktörlerinin bu vesileyle dilsel çoğulluk bağlamında dil hakları konusundaki çalışmalarına katkı sunması olacaktır. 

Bu rapor hazırlık sürecinde hem bir hak kazanımı olarak dil haklarıyla ilişkili yasal düzenleme hem de bu hakkın kullanımı söz konusu olduğunda karşılaşılan sorunlar ele alınmıştır. Bu konular ele alınırken, söz konusu hakkın yeterli olup olmadığı ve hangi amaçla nasıl elde edildiği veya verildiği meselesini unutmamak şartıyla, bizzat hak sahipleri ve hak savunucularının olumlu ve olumsuz tavırları, en az uygulayıcı konumdaki yetkililerin olumlu ve olumsuz tavırları kadar raporda yer almıştır.

Rapora, eklerine, Lazcasına ve özetine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

 

 

Üye Girişi